| schema:text
| - ABD Vekillerinin Konuşmalarında Süre Kısıtı Var mı?
(ABD’de) milletvekilleri kürsüye çıkar istedikleri kadar konuşurlar, süre kısıtlaması yoktur.
ABD Vekillerinin Konuşmalarında Süre Kısıtı Var mı?
Geçtiğimiz Salı günü partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, gündemdeki bir çok konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında değindiği konulardan biri de başkanlık sistemi tartışmasıydı. AK Parti’nin başkanlık sistemi anlayışını eleştiren Kılıçdaroğlu, ABD’deki Başkanlık Sistemi’nde milletvekillerinin kürsüde konuşurken süre kısıtlaması yaşamadıklarını, istedikleri kadar konuşabildiklerini iddia etti. Kılıçdaroğlu’nun konuyla ilgili sözleri şöyle:
“Sen Amerikan Başkanlık sistemini eğer getireceksen sana üç tane soru daha soruyorum. Bir; orada milletvekilleri kürsüye çıkar istedikleri kadar konuşurlar, süre kısıtlaması yoktur. Milletvekili halkın kürsüsüne çıkar, istediği kadar konuşur ve anlatır. 1957’de bir senatör kürsüye çıkıyor 24 saat 18 dakika konuşuyor. Demokrasi budur işte.”
Amerikan Başkanlık Sistemi’nde Kürsü Süreleri Değişiklik Gösteriyor
Amerikan Başkanlık Sistemi’nde iki ayrı meclis bulunuyor. Bunlardan biri 435 üyeli Temsilciler Meclisi (bu 453 üyenin yanı sıra komiteler haricinde oy kullanamayan 6 üye daha bulunuyor. Temsilciler Meclisi’nde her eyalet nüfusu oranında temsilci ile temsil ediliyor. Temsilciler Meclisi’nin en önemli yetkilerinden biri federal yasa yapmak. Ancak bu yasa tekliflerinin aynı zamanda Senato’dan geçmesi ve Başkan tarafından onaylanması gerekiyor.
İkinci meclis ise Senato. Burada her eyalet iki senatör tarafından temsil ediliyor ve toplamda 100 senatör var. Senato daha çok danışma veya tavsiye kurulu olarak görev yapıyor, aynı zamanda uluslararası anlaşmaların onaylanması, atamaların onaylanması gibi Temsilciler Meclisi’nde olmayan yetkileri var.
Her iki Meclis’te de genel kurul sırasında yapılan konuşmalara ilişkin farklı uygulamalar var. Temsilciler Meclisi’nde Genel Kurul esnasında temsilciler söz alarak ve belirli zaman kısıtlamaları dahilinde kürsü konuşması yapabiliyorlar. Ancak eğer ek süreye ihtiyaç duyarlarsa bunu talep edebiliyorlar.
Senatörler ise bir yasa tasarısı veya yasa değişikliği görüşülürken kürsüyü istedikleri kadar uzun süre kullanabiliyorlar. Hatta bu yetki, çoğunlukla iki partiden birine mensup Senatörlerin yasa oylamalarını geciktirme veya aksatma amaçlı bir taktik olarak da kullanılabiliyor. Bu taktik sayesinde Senato’da şiddetli tartışmalar yapmadan muhalefet etmek mümkün hale geliyor. Bu yetkinin kullanılmasını engellemek için de “sonlandırma” (İng. Cloture) denilen bir önerge gerekiyor. Bu önerge 60 senatörün oyuyla Senato’dan geçirilebiliyor.
Ek bilgi olarak, Kılıçdaroğlu’nun örnek olarak kullandığı 24 saat 18 dakikalık konuşma, 1957 yılında, Senatör Strom Thurmond tarafından yapılmış. Sonradan Cumhuriyetçilere katılacak olan Thurmond, 1957’deki uzun konuşmasını yaptığı esnada Demokrat Parti üyesi imiş ve süresiz konuşma yetkisini Sivil Haklar Reform Yasası’nın geçirilmesini engellemek veya geciktirmek için kullanmış. Bu süre Amerikan siyasi tarihindeki en uzun konuşma olarak da tarihe geçmiş durumda.
Sonuç olarak, Kılıçdaroğlu’nun iddiası Temsilciler Meclisi için değilse de, Senato için geçerli. Dolayısıyla CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddiasında kısmen doğruluk payı vardır.
|
![[RDF Data]](/fct/images/sw-rdf-blue.png)
![[cxml]](/fct/images/cxml_doc.png)
![[csv]](/fct/images/csv_doc.png)
![[text]](/fct/images/ntriples_doc.png)
![[turtle]](/fct/images/n3turtle_doc.png)
![[ld+json]](/fct/images/jsonld_doc.png)
![[rdf+json]](/fct/images/json_doc.png)
![[rdf+xml]](/fct/images/xml_doc.png)
![[atom+xml]](/fct/images/atom_doc.png)
![[html]](/fct/images/html_doc.png)